Borsada şans faktörü var mı? Yıllardır borsada profesyonel olarak işlem yapan Ali ile Aykut, farklı bir deneyim yaşamak için hipodroma gitmeye karar verir. Buraya kadar gelmişken de at yarışı oynayalım bari derler. Aykut gişeye gider ve;
“9 numaraya 20 bin tl yatırıyorum” der.
Ali arkadaşını iyi tanıdığı için biraz şaşırır ve Aykut’a;
“Dur bakalım, sen o atın kaç kilo olduğunu, üstündeki jokeyin kim olduğunu, önceki yarışlarda yaptığı dereceleri, atalarını yani yarışı kazanma ihtimalini yükseltecek hiçbir şeyi bilmiyorsun ki. Bence önce atların ayrıntılı bilgilerini analiz etmeliyiz” diyerek karşı çıkar.
Bu itirazın üzerine arkadaşını dinlemeyen Aykut
“offff hep hesap, hep hesap”
diyerek homurdansa da dediği şeyi yapar ve bahsi oynar.
Şans bu ya 9 numaralı at birinci gelir ve Aykut yüklü bir miktar para kazanır.
Ali Aykut’u doğru tahmin yaptığı için tebrik eder ve sorar;
“Neden 9 numara”
Aykut kazanmanın vermiş olduğu keyifle arkadaşına cevap verir.
“ 2 çocuğum var. Küçük 2 yaşında büyükte 6 yaşında. Çocuklarımın yaşlarını topladım ve oynadım.”
Ali bu hesap karşısında şaşırır ve tekrar sorar.
“ İyi de sevgili kardeşim 2 ile 6 yı toplarsan 8 eder.”
Aykut arkadaşının bu şaşkın sorusu karşısında birazda keyfi kaçarak cevap verir.
“offff hep hesap, hep hesap”
Hikâyede ki ironiyi sanırım hepiniz anladınız. Arife tarif gerekmez. Şansla bir şey elde edenler buna her zaman bir kılıf bulmak isterler. Ama adı üstünde şans bu. Şanslı olmasaydı o kılıf anında çöp olurdu.
Herkesin bildiğinin aksine, borsadaki şans faktörü güncel hayattaki şans faktöründen çokta farklı değildir. Yolda yürürken başınıza bir şey düşmemesi için ne kadar şansa ihtiyacınız varsa, borsada kazanmanız veya kaybetmeniz içinde o kadar şansa ihtiyacınız vardır. Evlenip yuva kurduğunuzda, eşinizin hayallerinizdeki gibi biri çıkması için ne kadar şansa ihtiyacınız varsa borsada da o kadar şansa ihtiyacınız vardır. Yolda yürürken, başınıza bir şeyin düşme ihtimali olan yerlerden tedbirli yürümek veya eş seçimi yaparken ince eleyip sık dokumak ne kadar mantıklı ve yapılması gerekiyorsa, borsada işlem yaparken de aynı hassasiyeti göstermek gerekir. İşte o zaman şans faktörünün ancak yukarıda verdiğim örnekler kadar ihtiyacınız olduğunu göreceksiniz.
Hisse senedi, forex veya kripto varlıklar hiç fark etmez. Bunlardan hangisi ile işlem yaparsanız yapın kazanmak için şansınıza değil öncesinde yaptığınız araştırma ve analiz gücünüze inanın.
Genellikle küçük yatırımcı diye tarif edilen kişilerin yaptıkları en büyük hatalardan biri, alım yapmadan önce hiçbir araştırma veya analiz yapmadan, hatta şirketin adını bile tam bilmeden kulaktan dolma bilgilerle veya tüyolarla işleme girmeleridir. Eğer işlem başarılı olur da para kazanırlarsa, yukarıda ki hikâyedeki gibi hemen bir kılıf bulup ne kadar bilgili olduklarını anlatırlar. Ama bu sürekliliği olmayan ve mutlaka bir yerde patlayacak bir hareket bütünüdür. Çevremizde böyle insanları hepimiz görebiliriz.
Peki ya tam tersi olursa. Yani daha ilk işlemden terste kalır ve kaybetmeye başlarsa. İşte o zaman hissesini aldığı şirketin, bırakın adını ezberlemeyi 1 yıl sonra yapmayı düşündüğü büyük projeleri, şirketin yönetim kurulu üyelerinden bile önce araştırıp öğrenir.
Borsada bir yatırımcının başına gelen en kötü şey, ilk işleminde para kazanmasıdır. Başına gelen en kötü 2. Şey ise; 2. İşleminde de para kazanmasıdır. Çünkü, kişiye gereksiz bir özgüven gelir. Çok şanslı olduğuna inanmaya başlar. Analiz ile işlem yapmanın gereksiz olduğunu zaman kaybı olduğunu düşünmeye başlar ki ne yazık ki bu düşünce onun borsa hayatının sonu bile olabilir. Sonraki ilk ters işleminde stop olamaz yani zararına da olsa işlemden çıkamaz ve uzun süre para kazanma ihtimalini en aza indirir.
Unutmayalım ki şans bize sosyal ve gündelik hayatta hangi oranda lazımsa, borsada da o kadar lazım. Daha fazlası değil. Nasıl ki hayatımız ile ilgili karar verirken, tüm tedbirleri almak zorunda isek borsada işlem yaparken de iyi analiz etmek zorundayız. Artık bundan sonrası ise ……Görüşmek üzere.