Milletvekili Gürban ülke sorunlarını meclis kürsüsünde haykırdı
İYİ Parti Gaziantep Milletvekili Mehmet Mustafa Gürban, görüşülmekte olan kanun teklifinin 6'ncı maddesi üzerinde söz alarak Türkiye’nin sorunlarını meclis kürsüsünde dile getirdi.
22/05/2024 08:42 | Son Güncelleme : 21/11/2024 15:53 | Müslüm OKATAN
Milletvekili Gürban ülke sorunlarını meclis kürsüsünde haykırdı 22 Mayıs, 2024, Çarşamba 11:30 Abone ol İYİ Parti Gaziantep Milletvekili Mehmet Mustafa Gürban, görüşülmekte olan kanun teklifinin 6'ncı maddesi üzerinde söz alarak Türkiye’nin sorunlarını meclis kürsüsünde dile getirdi. Milletvekili Gürban, yani anayasadan önce vatandaşın aç olduğunu ifade ederek, önceliğin ekonomik sorunlara verilmesi gerektiğini dile getirdi. MİLLETİN ESAS PROBLEMİ EKONOMİ Milletvekili Gürban, “Değerli Başkan, sayın milletvekilleri; görüşülmekte olan kanun teklifinin 6'ncı maddesi üzerinde söz almış bulunuyorum. Milletin sesi olma görevini yerine getirmek için bugün milletimizin esas problemlerini dile getireceğim. Buradan sizlere sormak istiyorum: Vatandaşımızın şu an en önemli sorunu anayasa mı? Anayasa mı yiyeceğiz? Değerli milletvekilleri, önceden bu kürsüde derdik ki "İnsanlarımız geçinemiyor." Gelinen noktada, bugün insanlarımız karnını doyuramıyor, bugün insanlarımız barınamıyor, bugün anneler çocuklarının beslenme çantasına yemek koyamıyor, bugün babalar bayramda dahi çocuklarına kıyafet alamıyor. Bırakın kıyafet almayı, çocuklarının karnı aç yatağa giriyor. Hatırlarsanız, Sayın Cumhurbaşkanı "Aç kalan var mı Allah aşkına?" demişti. Ben de sormak istiyorum: Hiç aç kalan yok mu Allah aşkına” dedi. ŞEHİT AİLELERİNİN MAAŞI 12 BİN Milletvekili Gürban, “Sayın milletvekilleri, çok ağır ekonomik şartların yaşandığı ülkemizde şehit ailelerimizin aldığı maaş yaklaşık 12 bin TL'dir. Şehitlerimizin anne-babası başımızın tacı, eş ve çocukları en değerli emanetimizdir. Bizlere yakışan şekilde ağaçlarını düzenleyelim. Şehit ailelerimizi kendi ailelerimiz gibi kabul edip açlık sınırı altındaki maaşlarını en düşük memur maaşı düzeyine getirmeliyiz” dedi. ÖLDÜRÜLEN OKUL MÜDÜRÜ Milletvekili Gürban, “Hepimizin malumu, iki hafta önce Irak uyruklu bir kişi tarafından okul müdürümüz katledildi. Okul müdürümüze Allah'tan rahmet, ailesine sabırlar diliyorum. Bu vahim olayın iki yönü var. Birinci yönü; soru önergesiyle Sayın İçişleri Bakanımıza sordum, huzurlarınızda tekrar soruyorum: Iraklı şahsın taksirle yaralama ve 6136 sayılı Kanun'dan suçları bulunmasına rağmen Türk vatandaşlığı verilmiş midir? Eğer vatandaşlık verilmemişse ülkemizde bu şahsın bulunma statüsü nedir? Iraklı şahsın, kendisinin ve yakınlarının ev ve iş yerlerinde arama yapılmış mıdır? Silahı nasıl temin etmiştir? Oturma izni verilen yabancıların suç kayıtlarına ilişkin tahkikat yapılmakta mıdır? Bu sorularıma şahsım ve kamuoyu vicdanı olarak ivedilikle cevap bekliyorum” ifadelerini kullandı. MEMURLAR EMEKLİ OLMAK İSTEMİYOR Milletvekili Gürban, “ Hadisenin diğer yönü ise, 74 yaşındaki bir eğitimciyi çalışmak zorunda bıraktığınız gerçeğidir. Esasında bu durum ülkemizin acı gerçeğidir. Memurlarımız emekli olamıyor. Örneğin, bir öğretmen emekli olduğunda maaşı yaklaşık yarısından daha fazla kesintiye uğruyor. Hâlihazırda maaşıyla bile geçinemeyen memur emekli maaşıyla nasıl geçinecek? Emekli olunsa bile ikinci bir iş yapılmak zorunda kalınıyor. Son zamanlarda yaş haddinden emekli olanların sayısında da artış görülmektedir. Ayrıca, alınan emekli ikramiyeleriyle önceden ev, yazlık alınabiliyordu. Bugün ise, bir öğretmen emekli olmak isterse yaklaşık 600-700 bin lira arasında ikramiye almaktadır. Bugün bir çocuğun düğün masrafı ortalama 1 milyon TL'ye yaklaşmış durumdadır” dedi. GENÇLER VİZE KUYRUĞUNDA Milletvekili Gürban, “İktidar olarak kime umut oluyorsunuz, kime ümit oluyorsunuz? Emekli perişan, memurun hâli içler acısı, işçimizin alın terinin karşılığı yok, esnaf siftahsız kepenk kapatıyor, çiftçiyi zaten yıllardır bitirdiniz; gençlerimiz yabancı ülkelere gidebilmek için vize kuyruğunda, üniversiteli işsiz ordularımız oluştu, pırıl pırıl vatan evlatları bunu hak etmiyor, istihdam yaratamıyorsunuz, binbir emekle üniversite bitiren gençlerimizin umudunu mülakat sarmalıyla kuşatıyorsunuz. Yetmedi mi gençlerimizin hayallerini çalmanız? Ne yapacak bu gençler? Bakanın iki dudağının arasına mı bakacak? Bunun için mi okudular? Anneler babalar yıllarca boşuna mı zahmet çekti. Bir bakanın mülakat inadı yüzünden... Ayrıca bir not da bırakmak istiyorum. Bakan Bey mülakat konularında çok mahirdir. Eğitim camiası müsteşarlık yıllarından kendisini çok iyi tanır, özellikle yönetici atamalarında yapmış olduklarını çok iyi bilir. İstisnai durumlar haricinde hemen hemen bütün milliyetçi ve cumhuriyetçi eğitim yöneticilerini görevden aldığı dün gibi aklımızda. Kendisi yaptıklarını unutsa da biz unutmadık. Kendisi "Liyakat mı mülakat mı?" sorusuna hep mülakat cevabını vermiştir. Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz, mülakatın olduğu yerde adalet sağlanmaz. Teşekkür ediyorum.” diye konuştu.