Ünverdi: Hiçbir sanayi devrimine bu kadar yakın olmamıştık
Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, küresel sorunlar ve iç piyasada sıkılaştırma politikaları ile zor olsa da gerçekçi ekonomi politikaları ile önemli mesafeler katedilen bir yılın ardından, 2025 yılından beklentilerin arttığını, umutlu olduklarını ve yeni yılda griliklerin kalkarak Türkiye için tablonun daha da netleşeceğine inandıklarını belirtti.
31/12/2024 14:28 | Son Güncelleme : 04/01/2025 22:22 | Müslüm OKATAN
Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, küresel sorunlar ve iç piyasada sıkılaştırma politikaları ile zor olsa da gerçekçi ekonomi politikaları ile önemli mesafeler katedilen bir yılın ardından, 2025 yılından beklentilerin arttığını, umutlu olduklarını ve yeni yılda griliklerin kalkarak Türkiye için tablonun daha da netleşeceğine inandıklarını belirtti. 2024 yılını değerlendiren ve 2025 yılı beklentilerini paylaşan GSO Yönetim Kurulu Başkanı Ünverdi, şunları kaydetti: Ülkemiz ekonomisinin son yıllarını ülke olarak Orta Vadeli Program (OVP) öncesi ve OVP sonrası diye ikiye ayırmak gerektiğini düşünüyorum. OVP öncesi adeta önüne geçilemez, etiketlerin her gün değiştiği azmanlaşmış bir enflasyon, döviz kurundaki ani ataklar, döviz bürosundan bankalara ve Merkez Bankası’na (MB) kadar farklı döviz kuru rakamları, KKMH gibi kamu maliyesini bugün dahi zor durumda bırakan pansuman niteliğindeki adımların ardından bir arınma ve dengelenme sürecinde olduğumuz bir gerçektir. Acı bir reçete var ama umutluyuz. Geçen yıl başlayan ve bu yıl güncellenen yeni OVP ile piyasa gerçekleriyle uyumlu reel politikalarla ekonomide normalleşmeye olan inanç artmıştır. Dezenflasyon süreci devam ederken MB’nin artan rezervleri ve uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından gelen pozitif değerlendirmeler ekonomimiz adına iyi günlerin habercisi olmasını umuyoruz. Tabi en büyük sorunumuz olan enflasyon konusunda, hedeflerin biraz gerisinde kalınmış olunsa da enflasyon kontrol altına alınmış ve artış hızı da düşmektedir. Fiyat ve finansal istikrarın sağlanması hepimizin öncelikli beklentisidir. Bu doğrultuda, sıkılaştırma ve faiz politikasından en fazla reel sektör etkilenmiş ve imalat sanayisinde uzun zamandır daralma devam etmektedir. Bununla birlikte artan hammadde ve enerji fiyatları, yüksek enflasyon, yüksek faiz, krediye ulaşımdaki güçlükler, yüksek kredi maliyetleri, küresel ticarette yaşanan sorunlar ve ihracat kanadında reel olmayan döviz kuru rakamları iş dünyamızın başlıca sorunları arasında yer almaktadır. Rakiplerimiz karşısında rekabetçi olabilmemiz için kur politikasının yeniden gözden geçirilmesi ve daha rekabetçi hale gelmesi, maliyetlerin arttığı bir dönemde Eximbank, KGF ve benzeri desteklerin uygun şartlarda ve daha kolay ulaşılabilir olması, bankacılık sektörünün de ticari krediler başta olmak üzere üreten kesimin düşük maliyette kredi kullanmasına imkan sağlaması bu süreçte kritik öneme sahiptir. Üretim, ihracat ve istihdamın sürdürülebilirliğini ancak bu sayede sağlayabiliriz. OVP ile ekonomik koşulların iyileştirilmesi, gerekse teknolojiye dayalı kalıcı yatırımlarla ülkemiz eminim geleceğe damgasını vuracaktır. Çünkü ülke olarak hiçbir sanayi devrimine bu kadar yakın olmamıştık. Sanayinin merkezi ve en büyük pazarımız olan Avrupa’da durgunluk ve resesyon endişesi maalesef devam ediyor. Almanya gibi sanayide örnek olmuş bir ülkede otomotiv devleri kendilerini yenileyemedikleri için üretimlerini durduruyor.