Arama

UKMER GENEL BAŞKANI AYTEN SEMERCİ YAZDI... MERHABA...

27/04/2025 08:40 | Son Güncelleme : 27/04/2025 18:28 | Müslüm OKATAN


UKMER GENEL BAŞKANI  AYTEN SEMERCİ YAZDI... MERHABA...

 

İlk başlangıçların sözcüğü olan “merhaba” ile siz değerli Gaziantepsonnokta.com okurlarının karşısına çıkmak istedim. Bu benim Gaziantepsonnokta.com adına ilkyazım. Bende bu haftadan itibaren hayatın tarafından hayata bir pencere olan Gaziantepsonnokta.com'da “Merhaba” demeye ve sizlerle birlikte olmaya karar verdim.

“Sokakların Sessiz Çığlığı: 

Bir şehrin sesi sadece çarşısından, sanayi sitesinden, kalabalık caddelerinden duyulmaz. Bazen bir parkın köşesinde tek başına oturan gençten gelir o ses. Bazen gözünü kaçıran, konuşmaktan çok susmayı seçen bir çocuktan. Gaziantep’in kalbinde yankılanan o sessiz çığlık bugün “gençliğin kaybı”dır. Ve eğer duymuyorsak, kulaklarımız değil, vicdanımız sağır olmuş demektir.

Türkiye'nin dört bir yanında olduğu gibi, bizim şehrimizde de gençler artık hayalleriyle değil, hayal kırıklıklarıyla büyüyor. Eğitime erişim var ama eşitlik yok. Üniversite mezunu olmak iş bulmak anlamına gelmiyor. Aileler evlatlarını okutmak için mücadele ediyor, ama mezun olan çocuklar kapı kapı iş ararken umutlarını da yitiriyor. İşte tam burada başlıyor çöküş. Çünkü genç bir insanın elinden “gelecek” alınırsa, geriye sadece boşluk kalır. Ve o boşluğu birileri mutlaka doldurur.

Bugün madde bağımlılığı yalnızca bireysel bir zayıflık değil, toplumsal bir alarmdır. Bu bataklığa düşen her genç, çoğunlukla aile ihmali ve yetişkinler olarak doğru bildiğimiz yanlışların ısrarcılığı ile düşüyor. Uyuşturucu satıcıları köşe başlarında değil artık, dijital ekranların arkasında, oyun platformlarında, sosyal medyada kol geziyor. Çoğu zaman da “geçici mutluluk” vaadiyle yaklaşıyorlar. Çünkü gençler mutsuz. Çünkü gençler kalabalık içinde ;Yalnız!.

Ama mesele sadece gençlik değil. Aslında toplumun tamamı yorgun.

Ekonomi halkı boğuyor. Pazara giden bir anne fileyi dolduramıyor. Asgari ücretle çalışan bir baba ay sonunu değil, haftanın sonunu zor getiriyor. Emekli, artık yaşlılığın huzurunu değil, geçimin kaygısını yaşıyor. Orta sınıf kalmadı; ya batıyor, ya batmamaya çalışıyor. Herkes bir borcun, bir umutsuzluğun içinde kıvranıyor.

Peki bu ortamda genç bir birey nasıl umut beslesin?

Üstelik sosyal adalet de yara almış durumda. Aynı sınava giren iki gençten biri, özel derslerle donanımlı, diğeri internet paketi bitmesin diye video izleyemiyor. Sonra da deniyor ki: “Bu gençler çalışmıyor.” Hayır. Bu gençler umutsuzluğa çalışıyor, günbegün çabalarken görünmez engellerle boğuşuyor.

Madde bağımlılığı, işte tam bu noktada toplumsal yarayı derinleştiriyor. Yalnızlaşmış gençler, ailesinden kopmuş bireyler, geleceğe inancını kaybetmiş çocuklar bu bataklıkta boğuluyor. Rehabilitasyon merkezleri yetersiz, farkındalık çalışmaları sınırlı.Toplum ise etiketlemeye, yargılamaya bayılıyor. “O çocuk yanlış yolda” deyip ötekileştirmek ve dışlamak  için canla başla çalışıyoruz!Ama kimse demiyor ki “biz bu çocuğu ne zaman kaybettik?”Ve bizim payemiz ne kadar??

Bu şehirde her çocuğun bir umuda ihtiyacı var.

Her gencin duyulmaya, görülmeye, anlaşılmaya ihtiyacı var.

Ve her toplumun, kendi gençliğini korumaya mecburiyeti "zorunluluğu" var.

Çünkü bu mesele sadece bağımlılıkla değil, değerlerle, ve toplumun temel unsuru olan aile bağlarımızın çökertilmesine karşı bir mücadeledir.Gençler için sosyal yaşam, sanat, spor, kültürel alanlar yoksa; onlar da başka alanlara yönelir. Eğer biz yön vermiyorsak, yönlendiren birileri mutlaka çıkar. Ve o yön, çoğu zaman karanlığa doğru gider.

Bu yazı yalnızca bir kalemden dökülen değil, vicdanların sesidir.

Sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler, aileler ve eğitimciler el ele vermeli.

Bu iş öyle “devlet yapsın” denilip geçilecek bir mesele değildir.

Bu sorun bir kişinin değil, hepimizin aynasıdır.

Çünkü bu Milli Beka sorunumuzdur.

Ve bizler hep aynı hatayı yapıyoruz:

Sessiz kalanları suçluyor, çığlık atanları görmezden geliyoruz.

Ama artık DUYMALIYIZ!!!

Gençliğe umut olmadan, bu şehir geleceğini inşa edemez.

Beğendim
Bayıldım
Komik Bu!
Beğenmedim!
Üzgünüm
Sinirlendim
Bu içeriğe zaten oy verdiniz.